Ekim 04, 2010

"Eskiden limonluklar da varmis ama simdi hepsi yikilmis."

Dun aksam, saat henuz yedi bile degildi ve ben uyudum. Odam bir gram olsun gunes almadigi icin evde kalin pijamalarimla dolasiyorum. Malum, ev sahibi ne zaman kaloriferleri yakacak kadar soguk oldugunu dusunurse o zaman odam isinmaya baslayacak. E tabi hal boyle olunca "Ben biraz uzanicam yeaa" deyip yataga girdigim and uyudum. Simdi su donarak olenleri cok iyi anliyorum. Soguktan uyuyakaldim, cocuklar! Bence daha otesi yok. Deprem olmus onu bile hissetmedim. Olum boyle bi' sey; deprem oldugunu bile hissetmiyorsun.

Simdi giyinip hazirlanip okula gitmem gerekiyor. Ama sorun bakalim bi' hic istiyo muyum? Sorun hadi, cekinmeyin. Sorsaniza! Hic istemiyorum, cocuklar. Hem de hic. Yapmam gereken odevlerim oldugunu bile unutmusum. Yanlis anlamayin okulu sevmedigimden degil. Her sey biraz cok yorgun olmakla alakali. Ben 14 saat uykunun ardindan bile cok yorgunum. Cunku okul demek, bolca ergenle yapay iletisim demek. Cok iyi insanlar, herkesi, okulumu ve -istisnalar haric- ogretmenlerimi cok seviyorum. Ama hic biri ben-den degil. Anladiniz mi? Tabii ki anladiniz. Kimseyle evrimi falan tartismak degil istedigim. Sadece daha ben-ce seyler paylasmak istiyorum. Arkadasliklarimin tarzi olsun istiyorum. "kulagima ne guzel gelirse dinlerim" arkadasligi degil de "ben jazz konusunda obsesifim" arkadasligi istiyorum.

Kardees, bana ordan en klisesinden bi' tane bff versene.

2 yorum: